Tuesday, May 29, 2018

Uyuyan Güzel

Uykudaki bir dev gibi
Ağır ağır soluyor
Tabiat, üstündeki renkli kumaş
Her nefeste kımıldıyor
Örttüğü teni mis gibi can kokuyor
Durup izleyenlere konfetti atıyor
Rüzgar saçlarından, tokalar konmuș
Perçemlerine, uçușuyor
Sesleri insanlarınkiyle yarışıyor
Durup dinleyenlere neler anlatıyor
Kim bilir, belki bu ne gürültü patırtı
Bu ne hoyratlık biraz yavașlayın diyor
Ve dev soldan sağa, sağdan sola dönüyor
Cüssesinde görkem, hal tavrında zarafet
Așıklar bir de çocuklar iyi görüyor

Monday, May 21, 2018

Lucid Dream

Every face is a window before me
Some wide open to your holy gardens
Others foggy allowing a glimpse
The whole earth becomes a vibrant ballroom
With the thought of you walking on it

Every single act appears so vivid
Ants strolling lazy next to my feet
Sparrows' hectic traffic at dusk
A beggar's fingers counting the day's coins
Sunbeams dancing with a water fountain
It all makes so much sense with just the chance
Of sharing your marvellous presence

Every love arrangement is limited
From start, said a very wise man
I will keep you and I unarranged then
But allow you hear these lines count to ten
Just like two chellos and a piano

I will bounce along the streets with you,
Sip your coffee and read your newspaper,
Pick a film to watch, without you knowing
This is a splendid place to stay.

Wednesday, May 16, 2018

Tropic of Cancer

Love is always there
It's in the evening jasmine
in the sight of mango trees
in the 'minor swing'
in each phase of the moon
in a foreign smile

Tuesday, May 15, 2018

Prizma

Hiç bilmeyecek kaç dize yazdırdığını
Rahmaninov'u şerefine çaldığımı
Aya güneşe bu denli sık baktığımı
Hiç bilmeyecek
Kalemi yine elime aldırdığını
Evrenin gümüş ışığının süzülerek
Boynundan, binbir renkte ok attığını
Kalbime, hiç bilmeyecek
Orman kuşlarının diline konduğunu
Üstelik onları tek benim duyduğumu
Hiç bilmeyecek

Gülzar

İskeleler mi batmış
Sular mı coşmuş ne
Duydum, nihayet
Kelimeler koşmuş alarma,
Kutlu afet avuçlayıvermiş şehri ve seni
Ciğerlerin dar gelmiş nabzına
Çiçekler patlamış gökten
Yıldızlar kaymış yerden

iş güç üst baş hepsi bahane
Böyle uçmak yerine mazgallarda sekmeye

Kelimeler inmiş kalbine
İçlerinden biri tutmuş çıldırmış başını
Hatırlatmış adını
Bu iliklerindeki müzik
ve hilal ışıtmış
Sevgilinin sana süzülen kayığını